İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Kuzeykent’te bir miting gerçekleştirdi. Şiddetli dolu yağışı altında konuşan İmamoğlu, “Islanıyoruz, ıslanacağız. Memleket için buradayız. Memleketin yağmuru da, güneşi de, karı da, her güzelliği de bizim” dedi.
Kastamonu’nun çok ihmal edildiğini de söyleyen İmamoğlu, “Artık ihmal dönemi bitiyor. Bu şehrin fırsatlarının daha 4’te 1’inin bile değerlendirilmediğini düşünüyorum. İktidara geldiğimizde Kastamonu’yu her yönüyle ele alacağız. Kastamonu halkımın bir evladı olarak her konunuza sahip çıkacağım. Sözlerimi yerine getireceğim” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, konuşmasında ekonomiden ve gençlerin taleplerine kadar birçok konuda mevcut yönetime sert eleştiriler yöneltirken, barış ve huzuru tesis edeceklerini, milleti kucaklaştıracaklarını söyledi.
Ekrem İmamoğlu konuşması öncesinde CHP ve İYİ Parti milletvekili adayları, Millet İttifakı’nın il başkanları da sahneye davet edildi. Şiddetli yağış ve doluya rağmen miting alanını dolduran Kastamonulular da Ekrem İmamoğlu’nu “Hak-Hukuk-Adalet”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Her Şey Çok Güzel Olacak” sloganları eşliğinde karşıladı.
Kastamonu’ya ilk kez gelmediğini söyleyen Ekrem İmamoğlu, dolu yağışına da dikkat çekerek, “Beni dolu dolu karşıladınız. Bana önceki gelişlerimde Nasrullah Camii’nden su içen tekrar gelir dediler. Benim Kastamonu’ya gelmem için su içmeme ihtiyaç yok. Bol bol geleceğim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Kastamonu’nun her zaman yanında olduğunu da söyleyen Ekrem İmamoğlu, “Kastamonu’nun ilçelerine destekler verdik. Sel felaketinde Bozkurt’un yanında olduk. Hep yanında olmaya da devam edeceğiz. Bu şehir çok güzel bir şehir. Cumhuriyetimizin birçok eseri bu şehirde vücut buldu. Bu memleketin her köşesinde olduğu gibi Kastamonu’da ihmal edildi. Artık ihmal dönemi bitiyor. Bu şehri ilk gördüğümde niçin ihmal edildi diye düşünmüştüm ve üzülmüştüm. Tarımıyla turizmiyle muhteşem bir şehir olması lazımdı. 170 kilometre sahili var ama deniz turizmi yok. Bu şehrin fırsatlarının daha 4’te 1’inin bile değerlendirilmediğini düşünüyorum. İktidara geldiğimizde Kastamonu’yu her yönüyle ele alacağız. İktidarda size karşı bir eksikliğimiz olursa, Kastamonu’nun bir hemşehrisi olarak size söz veriyorum, Kastamonulu halkımın bir evladı olarak her konunuza sahip çıkacağım. Sözlerimi yerine getireceğim” diye konuştu.
Çok önemli kararların verileceği bir seçim yaşanacağını da söyleyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu karar ülkemizin nasıl yönetileceğine ait bir karar olacak. Liyakatsiz yönetimle ne oldu? Ekonomimiz krizden krize savruldu. Paramızı pul ettiler. İşsizlik ve yoksulluk aldı başını gitti. Enflasyon ve hayat pahalılığı milletimizin belini büktü. Türk parasının en büyüğü ile neredeyse yarım kilo et alınabiliyor. Dünyada en büyük parasıyla en az et alınan memleket Türkiye. Bu hale getirdiler bizi. Bu artık yönetemediklerini gösteriyor. Türk lirası dövize karşı zayıfladı. Döviz tutulamıyor, enflasyon bir canavara dönüştü. Gençlerimiz işsizlikten kan ağlıyor. Fiyat artışını her ortamda yaşıyoruz. Eğitim masraflarından pazardaki alışverişe kadar. Gönlümüzden geçtiği gibi bayramlık alışverişi yapabildik mi? Bu millete bayramı unutturan bu iktidar aslında milleti unuttu. Ekonomiyi bozan asla düzeltemez. Bu ülkeyi yönetirken, 2023’te kişi başı milli gelir 23 bin dolar olacak diyeceksiniz, bugün 3’te 1’i olacak. İşte bunlar ekonomiyi düzeltemez. Çünkü ekonomiyi batıran bunların kurduğu sistem. İhale sistemi, getirdikleri devlet düzeni, mülakat sistemiyle ekonomi düzelmez. Ekonomiyi bu iktidarın, sanayi, tarım ve dış politikası batırdı. Aşama aşama bu ülkenin en temel dengelerini bozacak adımlar attılar. Ekonomiyi artık düzeltemezler. Ekonomiyi millet olarak biz düzelteceğiz. Oylarınızla Millet ittifakını başa, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya getireceksiniz. Millet ittifakının iktidarı sizlere ve bizlere ekonomik refahı da getirecek. Çünkü millet ittifakı bu ülkenin becerikli kadrolarıdır. Bu ülkenin en liyakatli ekibine anahtarı sizler vereceksiniz. Bu bozuk düzen ve sistemi kuranlar evlerine gidecek. Onlara güle güle diyeceğiz.”
Konuşmasında gençleri ön planda tutan Ekrem İmamoğlu, “Bir gencimiz diyor ki; ‘Şart olsun her şey çok güzel olacak’. Bu iktidar gençlerimiz sınavlardan yüksek puan alsalar da mülakatla hakkını yedi. Gençlerimizin gözyaşları akarken, torpille fırsat tanıdıkları, iş verdikleri, makam verdikleri insanlar hak etmedikleri yerlere geldiler. Bunu vicdanına sığdıran yöneticilerde artık vicdan kalmamıştır. 21 yıl boyunca bunu yapacaksınız, sonra kalkıp mülakatı kaldıracağım diyeceksiniz. Buna bu millet inanır mı? Biz bu ülkenin gençlerin hakkını yedirmeyeceğiz. İlk kez oy kullanacak 5 milyon genç kardeşime sesleniyorum. Alnının teriyle hak ettiğini kazanan bir düzen istiyorsan, oyunu hak-hukuk-adalet diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Millet ittifakının kazanma gücünü en iyi ben bilirim. İstanbul’da iki kez sandığa gitti, ikisinde de söke söke millet kazandı. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı dimdik ayakta durduk. İstanbul bana dedi ki; İsrafa, ayrımcılığa, partizanlığa son ver. İstanbul’un kaynaklarını İstanbul için kullan dediler. Allah şahit ki vatandaşın bu talebini emir gibi çalışıyorum. İstanbul’da yaptığımız ne varsa Kastamonu’da yapacağız. Kastamonu’ya hizmet edeceğiz. Bizler bu memleketin her bölgesini ayağa kaldıracağız. Memleketin insanlarını barıştırmaya kaynaştırmaya geliyoruz. Yıllardır bu ülkeye ihanet ediyorlar. Aramıza nifak saçıyorlar. Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Milletimizin bir kısmını yerli ve milli, bir kısmını şeytan ve düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Biz de diyoruz ki; bizim 86 milyon vatandaşımızın her biri yerli ve milli. Onlara kalsa, onlara oy vermeyen herkes vatan haini. Allah’ın işine de karışarak, oy vermeyenlere sen inançsızsın diyorlar. Yahu sana ne milletin inancından. Allah ile kulun arasına bile girmeye çalışıyorlar. Endişeniz olmasın, başaramadılar, başaramayacaklar. Biz bu milleti şart olsun birleştirmeye geliyoruz. Şart olsun bu milleti kucaklaştırmaya geliyoruz” ifadelerinde bulundu.
Millet için kazanacaklarını söyleyen Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır dediler. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder dediler. Uyanıklar… Geleceği gördüler. Ama biz Millet için kazanacağız. Söz veriyoruz, bu milletin insanları için kazanacağız. Sinan Ateş de bize emanet. Bu memleket için çok büyük mücadele vereceğiz. Adaletsizliğe, hukuksuzluğa uğramış kim varsa sonsuz mücadele vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimizi, bayrak, vatan sevgimizi ağızlarına alıp dedikodu yapmalarına bakmayın. Bu bozuk ve adaletsiz düzeni sürdürmek için yapıyorlar. Bu ülkenin gençlerinin mülakatlarda hakkı yenirken milliyetçilik neredeydi? Bu ülkenin iyi yetişmiş beyinleri göç etmeye zorlanırken neredeydiniz? Bu ülkenin vatandaşlığını 250 bin dolara satarken neredeydi milliyetçiliğiniz? O vatandaşlık sattığınız insanlar uyuşturucu baronu çıkıyor, mafya çıkıyor. Bu bir seçim değil, bu bir rejim değişikliği. Ya çocuklarımızın geleceğini karartan bu düzen devam edecek yada bu düzen sona erecek. Adaletsizlikle hukuk arasında bir tercihte bulunacağız. Türkiye ekonomisi felakete mi sürüklensin, yoksa kara günler sona mı ersin? Söz veriyoruz. Millet ittifakı olarak söz veriyoruz. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu söz veriyor. Birlikte çok güzel bir Türkiye rüyası yaratacağız. Kardeşçe üretip kardeşçe bölüşeceğiz. Yasaklara baskılara son vereceğiz. Özgür bir ülke inşa edeceğiz. Benim evladım çalışırsa yapar diyen annelerin ülkesi yapacağız. Torpille değil, çalışan bir devlet inşa edeceğiz. Akşamdan sabaha değişen değil, gençlerimizin ruh halini bozan değil, yine o güzel annelerin evlatları için ‘benim evladım iyi yetişiyor, okuduğu zaman iş bulacak, aş bulacak, yuva kuracak’ dediği bir eğitim sistemi kuracağız. Devlet bütçesinin en büyük payını eğitime ayıracağız. Türkiye’nin kaderine 14 Mayıs’ta el koyuyoruz. Gelin, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği için hep birlikte harekete geçelim. Gelin, 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu iş başına getirelim” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, konuşmasını Şeyh Şabanı Veli’nin sözüyle noktaladı ve “Şeyh Şaban-ı Veli’nin sözüne bu ülkede herkesin ihtiyacı var. Gelişi güle güle, gidişi güle güle, her işi güle güle olsun benim memleketimin. Her şey çok güzel olacak” dedi. (Cengiz Muhziroğlu-Erhan Veren)